Pandemi ile gelişen Online Alış-Veriş

Dünyamız artık hiç olmadığı kadar küçük ve bir o kadar da istediğimiz şeye hemen ulaşabildiğimiz bir hale gelmiş durumda. Artık hiçbir şey ve hiçbir yer bizlere parmaklarımızın ucundan daha uzak konumda değil.

 Pandemi ile gelişen Online Alış-Veriş

Dünyamız artık hiç olmadığı kadar küçük ve bir o kadar da istediğimiz şeye hemen ulaşabildiğimiz bir hale gelmiş durumda. Artık hiçbir şey ve hiçbir yer bizlere parmaklarımızın ucundan daha uzak konumda değil. Eskiden İstanbul içinde farklı semtler bile birbirine uzak ve ulaşması meşakkatliyken şimdi Avusturalya’ya saliseler içerisinde gönderebildiğimiz e-mail bile hepimiz için çok sıradan ve doğal bir hal aldı. Eskiden günlerce belki de haftalarca hedefine varmasını beklenilen mektubumuz şimdiyse tam hedefine ulaşması gözümüzü açık kapamamızdan daha uzun sürmemekte. Aslında farkında olmadığımız bu güce çok yeni sahip olduk. Bu güç parmaklarımızın ucunda.

Bu durumda tamamen teknolojimizin geldiği noktayla alakalı. Hiç olmadığı kadar hızlı ve her yerden ulaşılabilir internetlerimiz, hiç olmadığı kadar ulaşılabilir olan cihazlarımız, hiç olmadığı kadar büyük lojistik ağlarımız ve en önemlisi hiç olmadığımız kadar ufku açık fikirlerimiz ve görüşlerimiz var artık. Bütün bunların koordinasyonu sonucunda gezegenimizi avuçlarımızın içine sığdırmayı başarmış bulunmaktayız.

Bütün bu teknoloji patlamasının içerisinde hayatı yaşayışımız ve hayat standartlarımızın da aynı kalması düşünülemezdi ve nitekim de öyle oldu. Artık hiçbir şey eski hayatlarımızla aynı değil. Son 1 senedir ilk defa tecrübe etmekte olduğumuz Covid-19 ve pandemi yaşantısı da bu dönüşümün en büyük kırılımı olmuş durumda. Bu sürecin bize kazandırdığı en büyük noktalardan biriyse teknolojilerimizin ve altyapılarımızın ne denli gelişmiş olduğu.

Eskiden bir sürü çalışanın ütopyası olan ve sadece hayallerini süslemekle kalan uzaktan çalışma hayatı hiç beklemediğimiz hızda ve başarıda hayatımıza girdi. Artık uzaktan çalışmaya en karamsar yaklaşımda olanlar dahi bu geçişten çok memnun. Eski ofis sistemine tekrardan dönüş yapmak isteyen var mı emin değilim. Ama bazı meslek grupları için hibrit sistem uygulanabilir. Biz çalışanları ele alacak olursa insanın en verimli olduğu yer kendi yaşam alanıdır ve burasıda evimizden başka bir yer değildir.

Çalışma hayatlarımız bu kadar değişmişken pazarlama ve alışveriş sektörü de buna göre aksiyon aldı ve yeni bir yola girdi. Bunun adı da herkesin aşina olduğu gibi online alışveriş. Aslında bu alan çok yeni bir alan değil ama son bir yılda pandemiyle birlikte E-ticaret, 2020’nin üçüncü çeyreğinde %52 büyürken eylül ayındaki %60’lık büyüme, tüm zamanların rekoru olarak kayıtlara geçti. Artık alışverişlerimizin büyük bir çoğunluğunu online olarak tedarik ediyoruz. Çok normal gibi görünen pazar ve market alışverişlerimizde bile bu yola başvuruyoruz. Bu nedenledir ki 2015 yılından beri her sene minimum %30 büyüyen E-ticaret pandeminin ilk 6 ayında %110 gibi devasa bir gelişim kaydetti. Bu rakamlar yeni dönemde de hız kesmeden artmaya devam edeceğini söylemek kâhincilik oynamak olmaz.

Peki bu verileri işlersek karşımıza ne çıkıyor? Şöyle ki artık çağımızın en önemli geçer akçelerinden birisi de hız. Artık insanlar saatlerce mağaza gezecek zamanlar yaratmak yerine bu işlemi koltuğuna uzanırken çok daha kısa bir sürede çok büyük bir ürün havuzu içerisinde gerçekleştirebiliyor. Böyle altın değerinde imkâna sahibiz artık. Bunun dışında bir sürü sektör içinde bu durum geçerli. Artık yemeği pişirmeye ve toplamaya harcanacak 1 saatlik süre zarfında hiç efor harcamadan birkaç tık sonucunda yarım saat gibi bir sürede yemeğimiz elimize ulaşır vaziyette.

Bu gelişmelerin üreticiler ve satıcı açısından da bulunmaz nimet olduğu aşikâr. Mesela bakkal amcamız sadece belli bir sokağa satış yapabiliyorken artık mahalleye hitap edebiliyor. Mesela butik bir takı mağaza dükkânı sadece belli bir lokasyona hitap ederken şimdi evinde kendi ürünlerini üreten üretici, takılarını bütün Türkiye’ye hatta dünyanın çeşitli noktalarına ulaştırabiliyor. Ve üretici artık dükkân ve depolama gibi bazı maliyet kalemlerinden kurtulduğu için artık bu alanlardaki girişimci kaçınılmaz oldu. Bunun dışında benim gibi koleksiyon tutkunları bu gelişmelerden çok memnun. Artık çok sevdiğimiz ürünlere ve parçalara yer fark etmeksizin ulaşabiliyoruz. Çünkü artık dünyanın öbür ucundan kapımıza kadar gelen geniş bir ulaşım ağımız var.

Ve bu sektör geliştikçe rekabet artacak ve rekabet arttıkça bizler yani tüketiciler kazanacağız. Ben gelecek ve E-ticaret alanından çok umutluyum. Size de gelecek adına keyif ve mutluluklar dilerim.